Sosyal Medya

Makale

Varlık Akıllı…

Varlığın somut bir düzlemi iÅŸaret ettiÄŸini düşündük hep bugüne kadar…  Ä°nsanın duyumları üzerinden algıladığımız varlık somut bir düzeyi belirtiyor. Ancak varlığın birçok farklı katmanı olduÄŸu için zaten somutlaÅŸmayan bir boyutu olduÄŸunu da söylemek mümkün. Asıl itibarı ile varlığın sahibi olan Allah, varlığı yaratıp varlık sahasına çıkardığında zaten ilahi bir tecelli olarak diri olmakla yükümlüdürler. Ä°nsan idrakinin dışında varlık canlıdır. Son zamanlarda yapılan fizik çalışmaları da varlığın canlı olduÄŸunu bize göstermiÅŸtir.

Kuantum fiziÄŸi bize varlığın yeni konumunu bugüne kadar algılanan düzeyin dışında olduÄŸunu gösteriyor… Varlığın canlı ve akıllı olduÄŸunu, her varlığın kendisine göre bir canlılığı ile kendisine göre bir aklı olduÄŸunu da biliyoruz artık... Kuantum üzerinden yapılan son deneyler bize varlığın en küçük parçasının dahi bir akla istinaden hareket ettiÄŸini gösteriyor. Zaten varlık bu çerçeve içinde gözlemlendiÄŸinde gözleme uygun ve uyumlu davrandığını da bu deneylerden öğreniyoruz. Varlık öyle bir donanıma uygun yaratılmıştır ki irade ile karşılaşınca boyun eÄŸmeyi bir sorumluluk olarak betimliyor. Bu da insanın varlık karşısında nasıl bir sorumluluk ve kendisine yüklenen sorumluluÄŸun nerelere uzandığını da göstermiÅŸ oluyor…

Kuran, varlığın emre istinaden hareket ettiÄŸini ve boyun eÄŸdiÄŸini bize bildiriyor. Varlığa seslenildiÄŸinde ve bana yönelin dendiÄŸinde varlığın bir tek cevabı vardır: ben teslim olanlardanım ve emre boyun eÄŸerim, gönüllülük esasına dayalı olarak… Varlığın kendi hiyerarÅŸik yapısı arasında anlamlı ve farklı bir varlık olan insan ise varlık denizinin kendisinin hayatını kolaylaÅŸtıran bir özellik taşıdığını da tecrübe ederek tepkisini deÄŸerlendirmelidir. Varlık, insanın hayatını kolaylaÅŸtıran ve insanın iradesinin gereÄŸini yerine getirecek bir pozisyonu insana kazandıran bir istidada sahip olarak yaratılmıştır. Bu durum ise insana fazladan bir sorumluluk da yüklemektedir. Bu varlığın insana yüklediÄŸi sorumluluktur. Her varlık, canlı ve akıllı olduÄŸu için tepkisel tavırlar sergileyebiliyor. O yüzden her olgu ve durum varlık üzerinden deÄŸerlendirildiÄŸinde nötr bir tavrı içselleÅŸtirdiÄŸini söylemek mümkün… Böylece insan, karşı karşıya kaldığı bir durum ve olgu ile verdiÄŸi tepki üzerinden bir karşılık bulacaktır. Bu da insanın sorumluluÄŸunun kendi tepkisiyle iliÅŸkili olduÄŸunu bize gösteriyor.

 Ä°ÅŸte insanı bu varlık katmanının bir elemanı kılan ÅŸey ile onu ayrı kılan ÅŸey arasındaki farkı doÄŸru anlamak zorundayız... Varlığın sahip olduÄŸu canlılık ile aklilik verili olandır. Bu verililik, onu iradi tavır alıştan koruyor. Yani varlık, iradi bir tepki vermiyor, kendisine yüklenilen verili bilgi ile hareket etmektedir ve sorumluluÄŸunu da bu verili bilgiye yüklemektedir. Bu verili bilgi hem fıtratında mündemiç hem de insan ile iliÅŸkiyi girdiÄŸinde insanın iradi tepkilerinin saÄŸladığı verili bilgilerdir. Dolayısıyla varlığın sorumluluÄŸu da bir boyutu ile insana da geçmektedir.

Varlığı cansız ve ne yapılırsa sorun oluÅŸturmayacak bir bakış üzerinden okumak varlığa ve dolayısıyla Yaratıcısına bir haksızlık olacaktır. Japon bilim adamlarının yaptığı ve medyada kolaylıkla bulacağımız bir deney; iki bardak suyu ayrı yere koyuyor. Sonra her sabah ve akÅŸam eve girerken ve çıkarken, o su bardaklarının birine kötü bir söz, diÄŸerine ise güzel bir söz söylenmektedir. Belirli bir süre geçtikten sonra iki bardaÄŸa bakıldığında kötü söze muhatap olan su bardağının içindeki su kirli, kararmış bir ÅŸekil aldığı gözleniyor, iyi söze muhatap olan su bardağındaki su ise berrak bir ÅŸekilde varlığını sürdürmektedir. Yani varlığa kötü bir söz ve eylemde bulunulduÄŸunda tepkisini de ona göre vermektedir. Bu yüzden varlığa hep güzel bir söz söylenmelidir ki, varlığın tepkisi de olumlu olsun ve insanın dünyadaki serüveni de iyi geçsin…

Varlık bu özelliÄŸi ile insana emanet edilmiÅŸtir. Ve insan varlıkla kurduÄŸu iliÅŸki üzerinden de hesaba çekilecektir. Bu yüzden suyu bol gördüğünde onu israf ederek bolca tüketmeyin emri nebisini daha doÄŸru anlama zemini oluÅŸuyor. Sahip olduÄŸumuz eÅŸya ile kendi çocuÄŸumuz gibi davranmak hayatı kolaylaÅŸtıracaktır. Ona hakaret etmek, onu hor kullanmak ve ona gereksiz bir ÅŸekilde ÅŸiddet uygulamak insana tepkisi geri döndüğünde olumsuzluk kazandırır… Bu olumsuzluk, insanı mutsuz kılar ve sürekli kaygılı biri kılarak onu ruhsal hastalıklara duçar kılabilir. Evcil hayvanlar içinde bu geçerli, kedi, köpek, binek hayvanları, insanların etinden ve sütünden istifade ettiÄŸi hayvanlara dahi sert ve ÅŸiddet uygulanmamalıdır. Bir hayvanı kurban ederken ona müşfik davranmamız emredilmiÅŸ ve onun gözlerini kapatarak acı çekmesine zemin hazırlamamak gibi bir sorumluluk yüklenmiÅŸtir. Bu temel gerçeÄŸi dikkate alarak davranan insan sayısı ne kadar sorusu durumu ortaya koymak konusunda etken olur…

İnsan, üzerinde tarih boyunca düşünülen ve bugünde bu düşüncenin sürdüğü en önemli varlıktır. İnsan, varlıktan düşünsel boyutu ile farklılaşıyor ve sorumluluğunun kaynağını da buradan almaktadır. İradi bir varlıktır, sorumluluk ona özgürlüğü bahşederken, sorumluluğunu da artırmaktadır. Özgür ve irade sahibi varlık olan insan, diğer varlıklarla ilişkisini de egemenlik üzerinden kurmamalı; bilakis, varlığın varlık olma amacına uygun ve uyumlu bir şekilde yerine getirecek şartları oluşturarak barışı ikame etmelidir. Barış, insana yüklenilen temel bir amaçtır. Bu amacı yerine getirmediğinde sorumluluk insana aittir. Zaten insan, barışı ikame ettiğinden kendisiyle de barışı sağlayarak özgüven üzerinden Rabbi ile barışık yaşamayı kolaylaştıracaktır.

Ä°nsanı daha doÄŸru anlamak için düşünülen her düşünceyi insanın bir boyutunu izah edeceÄŸini dikkate alarak müktesebata bakarsak bir zemin kazanabiliriz... Varlığın çok boyutlu katmanı gibi insanın da çok boyutlu bir düşünce katmanı üzerinden deÄŸerlendirmekte fayda vardır. Böylece tarihsel süreklilik içinde insana dair her bakışı doÄŸru bir zeminde kullanarak insana dair geniÅŸ bir müktesebata sahip olabiliriz…

Ortaya atılan her bakış ve her bakışı oluÅŸturan her bilgi kendi doÄŸru zeminine kavuÅŸtuÄŸunda insana daha geniÅŸ bir bakış saÄŸlar. Ä°ÅŸte en geniÅŸ bir bakış ile varlığa ve Allah ile iliÅŸkiye bakıldığında insana güçlü bir yaklaşım kazandırır. Ä°nsan, böylece doÄŸru ve kıymetli olana yönelik ilgisini süreklileÅŸtirerek kurtuluÅŸunun temelini atacaktır…

Allah muradını en iyi bilendir…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.